Vegan kolajen, cilt bakımı yaparken etik olarak doğru bir karar vermeyi ve hayvansal ürünler tercih etmeyi bırakmayı isteyen pek çok kişinin araştırdığı konulardan biri haline geldi. Son zamanlarda güzellik endüstrisi adına oldukça sık şekilde araştırılan bir konu haline kolajen takviyeleri, normal şartlarda vücut tarafından üretilen bir protein. Ancak yeterli olmadığı durumlarda takviye olarak alınabilirler. Böyle bir durumda ise vegan kolajen gibi seçenekler değerlendirilebilir.
Kemik, kıkırdak, tendon ve diğer bağ dokularının içerisinde bulunan ve lifli bir bileşen olan kolajen; yaşlanma ile birlikte üretimi azalan bir protein. Zaman içerisinde ise vücutta üretimi neredeyse duracak hale gelir.
Yaşlanmanın istenmeyen etkileri arasında bulunan kırışıklık, cildin elastikiyetini kaybetmesi ve daha mat bir görüntüye sahip olması kolajen eksikliği sebebiyle meydana gelir. Özellikle olgun cilt bakımı için ekstra kolajen takviyesi alınması öneriliyor. Böylelikle cildin daha elastik ve esnek bir yapıya sahip olması mümkün oluyor.
“Kolajen ne işe yarar?” sorusuna şu şekilde yanıt verilebilir:
Cilt sağlığının korunmasında önemli görev alırlar. Cilt tonunun iyileştirilmesi ve yaşlanma belirtilerinin azaltılmasında görev alırlar.
Saç ve tırnakların büyümesini desteklerler. Saç gürleşmesinde ve tırnakların hızlı şekilde uzamasında rol alırlar.
Kemik ve kas sağlığını destekleyerek eklem ağrılarının azalması, kasların esnekliğinin artması ve yaralanmış dokuların iyileşme sürecinin hızlanması gibi konularda da önemli görevlere sahiptirler.
Vegan yaşam tarzı hayvansal ürünlerden uzak durmayı ifade eder. Önceleri yalnızca bir beslenme tarzı olarak biliniyor olsa da günümüzde bir yaşam tarzı haline geldi. Vegan yaşam tarzına sahip kişiler kullandıkları ürünlerde, yedikleri besinler ve giydikleri kıyafetlerde dahi hiçbir hayvansal ürüne yer vermiyor. Bunun yanı sıra hayvanlar üzerinde test yapan markaları kullanmayı da reddediyor. Proteine dayalı olan kolajen gibi ekstra takviyelerin nasıl alındığı ise vegan yaşam tarzını benimseyenler arasında merak ediliyor.
Piyasada bulunan ve farklı markalar tarafından sunulan kolajenler genellikle sığır bağ dokusundan ya da balıktan elde ediliyor. Dolayısıyla piyasada bulunan ve hayvansal ürünler ile üretilen kolajenlerin vegan yaşam tarzına uygun olduğu söylenemez.
Kolajen insan vücudunda hali hazırda bulunan bir protein olarak değerlendirilir. Vegan yaşam tarzında da kolajen önemli olduğundan bu ihtiyacın karşılanması için amino asitler, vitamin ve mineraller içeren takviyeler tercih ediliyor. Böylece vegan kolajen olarak adlandırılan takviyeler ile hayvansal kolajen desteği olmadan vücutta aynı işlevi görebiliyor.
“Kolajen nedir?” sorusuna hayvanlarda bulunan bir protein olduğuna dair yanıt vermek mümkün. Kolajen özellikle genç yaşlarda insan vücudu tarafından yoğun bir şekilde üretiliyor. Bu sayede cildin daha elastik ve sağlıklı bir görüntüye sahip olmasını sağlıyor. Ancak yaşlanma ve çevresel faktörler sebebiyle insan vücudu tarafından kolajen üretimi azalır.
Hayvanlarda bulunan bir protein olan kolajen, piyasada satılan farklı versiyonları ile çeşitli takviyelere sahip. Ancak vegan yaşam tarzını benimseyenler için hayvansal kolajen alımı tercih edilmiyor. Buna bağlı olarak bu noktada “Vegan kolajen nedir?” sorusu alternatif olarak öne çıkıyor.
Bitki bazlı kolajen yapıcı olarak da adlandırılan ve klasik kolajen takviyelerine bir alternatif olan bu ürünler cilde olumlu etki yaratırken, yaşlanmanın istenmeyen etkilerinin giderilmesi konusunda da başarılı bir rol oynuyor. Bunun yanı sıra hayvansal olarak kolajen takviyesinin vücuda sağladığı zararlar da bulunuyor. Bunların arasında:
Vücudu kirletici atıklar oluşturuyor.
Emilim gücü zayıf olduğu için sindirim geç meydana geliyor.
Vücudun doğal olarak kolajen üretmek için kullandığı sürece dahil olmuyor.
Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda vegan kolajen takviyesi almak çok daha mantıklı hale geliyor. Buna bağlı olarak vegan kolajen adı verilen ürünlerin ne gibi özelliklere sahip oldukları da merak ediliyor.
Boost ya da boostlayıcı ismi ile de anılan vegan kolajen kendine ait özellikleri ile dikkat çekmeyi başarabilen bir ürün grubu. Farklı çeşitler ile üretiliyor olmasına rağmen ortak özellikleri arasında hayvansal kolajenin cilt için sunduğu faydaları hayvansal bir ürün tüketmeden sunuyor olmaları da bulunuyor.
Vegan Amino Asitler gibi vegan kolajenler de hayvan bazlı takviyelerden daha farklı bir aksiyon alma sistemine sahip. Vegan kolajenler hayvan kolajen gibi peptit oluşturma özelliği taşımıyor. Bitki bazlı olan bu takviyeler vücudun kolajen oluşturması konusunda önemli seviyede teşvik ediyor ve aksiyon almasını sağlıyor. Dolayısıyla vegan kolajen hapı kullanımı ile vücut gençlik yıllarındaki gibi kolajen üretimine başlıyor.
Vücuda dışarıdan takviye olarak almadan kendi içerisinde kolajen üretimini gerçekleştiren bu ürünlerin en önemli özelliği hayvansal herhangi bir hammaddeye yer vermiyor olmaları. Bu noktada dışarıdan takviye olarak alınabilecek ürünler olduğu gibi besin yoluyla tercih edilebilecek vegan kolajen kaynakları da bulunuyor.
Vegan kolajen kaynakları ile beslenme alışkanlıklarınızı değiştirerek hayvansal olmayan şekilde vücudunuzda kolajen üretimi sağlayabilirsiniz. Vegan kolajen kaynakları arasında:
C vitamini: Vücut için sağladığı çok sayıda fayda ile en önemli vitaminlerden biri olan C vitamini, cilt sağlığı adına da oldukça önemli. C vitamini kaynaklarının beslenme düzeni ile vücudunuza alınması bitkisel yolla kolajen takviyesi almak anlamına geliyor. C vitamini almaya başlamadan önce muayene olmanız ve eğer eksikliğini yaşıyorsanız takviye almanız öneriliyor. C vitamini eksikliği yaşayanların doktor gözetiminde Bambu Ekstresi ve C Vitamini içeren takviye edici gıda kullanmaları faydalı olabilir. Bunun yanı sıra yalnızca beslenme yoluyla değil cilt bakım ürünleri ile de C vitamini takviyesi alabilirsiniz. C vitamini kolajen serum kullanarak erken yaşlanmanın ana nedeni olan UV kaynaklı ışık hasarını önlemeye çalışabilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra turunçgiller, karalahana gibi koyu yapraklı yeşillikler de C vitamini açısından büyük bir zenginliğe sahip. Bu besinleri yeme düzeninize ekleyerek vücudunuzun kolajen üretimini destekleyebilirsiniz.
Çinko: Kolajen sentezi için gerekli proteinleri aktive eden çinko temelde bir mineral. Hücrelerinizde yer alan kolajenin yeniden şekillenmesine izin veren çinko; nohut ve ayçiçeği tohumlarında bol miktarda bulunur. Bu gibi besinler çinko takviyesi yaparak kolajen üretimini desteklemek için tercih edebileceğiniz besinlerin başında gelir.
Hyaluronik asit: Hyaluronik Asit vücudunuzun kolajen üretimini destekleyen etkenlerin başında geliyor. Hyaluronik asit içeren serum ya da krem kullanarak cildinizin sıkılığı ve canlılığını arttırabilirsiniz. Bunun yanı sıra beslenme düzenine ekleyeceğiniz kırmızı meyveler, balık, kemik suyu, soya ürünleri ve kuşkonmaz gibi sebzeler ile de Hyaluronik asit takviyesi alabilirsiniz.
D vitamini: D vitamini kolajen üretimi konusunda vücuda en önemli desteği veren vitaminlerin başında geliyor. Hayvansal olmayan D vitamini içeren besinleri tüketebileceğiniz gibi cilt bakım ürünlerinizi de D vitamini ile üretilmiş ürünlerden yana tercih edebilirsiniz. D vitamini de tıpkı C vitamini kolajen etkisi gibi önemli bir etkiye sahiptir ve vücudun kolajen üretimine destek olur.
Dışarıdan alacağınız takviyeler ya da kullanacağınız bakım ürünleri sayesinde hayvansal olmayan kolajen desteği alabilirsiniz. Bunun yanı sıra tercihinizi Savital vegan kolajen farklı markalar tarafından üretilmiş ürünlerden yana da yapabilirsiniz. Bu ürünler de dışarıdan takviye olarak alınır ve hayvansal bir ürün tüketimi yapmadan vücudunuzun kolajen üretimine destek olabilir.
Dışarıdan takviye almadan önce bir uzman kontrolünde olduğunuzdan emin olmalısınız. Eğer yaşam tarzınız ve kan tahlilleriniz vegan kolajen tüketimi için herhangi bir engel oluşturmuyorsa vegan kolajen markaları tarafından ihtiyacınıza yönelik sunulan vegan kolajenleri takviyelerini kullanabilirsiniz.
Ten bakımı zannedildiğinden çok daha önemli. Çünkü insan derisi büyük görevler üstlenen bir uzuv. Bu uzuv vücutta bulunan en büyük organlardan biri. Derinin iç organları ve sistemleri dış etkenlere karşı koruma altına almak gibi mühim bir vazifesi bulunur. Aynı zamanda temasın gerçekleşmesini; sıcak, soğuk, ılık, pütürlü, pürüzsüz, sert, yumuşak gibi dokuların hissedilmesini sağlar. Dokunma organı olarak da bilinen tenin bu sebeple iyi bir bakıma gereksinim duyduğu söylenebilir.
Beslenme bireylerin en temel gereksinimleri arasında yer alır. Yetişkin bireyler yeme ve içme eylemlerini kendileri gerçekleştirebilirken bebekler bu faaliyetleri anne ve baba yardımıyla tamamlayabilirler. Belirli bir döneme kadar bebeklerin beslenmesi yalnızca anne sütü ile sağlanır.
Cilt bakımı kimi bireyler için çok önemliyken kimileri için önemsiz görülür. Oysa canlı ve dolgun bir görünüme sahip olan cilt hemen herkes tarafından hoş karşılanır. Kimse teninin kusurlarla dolu olmasını istemez. Ancak istememek yeterli değil. Doğru ve düzenli bakım yapılmayan ten üzerinde bir süre sonra istenmeyen oluşumlar meydana gelecek. Bu oluşumlar kişiyi fizyolojik ve psikolojik anlamda rahatsız edecek, insanlarla olan iletişimini de olumsuz etkileyecek.
Bedenin canlılığını gösteren en önemli işaret vücudun yapım ve yıkım işlemlerini denge üzerinde tutması. İnsan vücudu hem yapım hem yıkım faaliyetleriyle devamlı olarak kendini yeniler. Yenilenme, aslında doğanın bir kanunu.
Yaşam alanlarının en sevilen ve en çok vakit geçirilen yapıları evler. Genel olarak salon, oturma odası, mutfak, banyo ve yatak odası gibi bölümlerden oluşan konutlar ailenin genişlemeye başlaması ile daha farklı bölümlerin oluşturulmasını gerekli kılar.
Bireyler bazı temel ihtiyaçlarla dünyaya gelirler. Bu ihtiyaçların yaşam boyu giderilmesi gerekir. Cilt bakımı her ne kadar temel bir ihtiyaç gibi görülmese de aslında sağlık açısından oldukça önemli. Çünkü insan vücudu tamamen deri ile kaplı. Bu deri çok katmanlıdır ve bedende yer alan iç organlarla sistemleri koruma altına almayı sağlar.
Cilt bakımında doğallık, etkili sonuçlar ve ışıltı arıyorsanız; Bioxcin'in Gold On Skin Işıltılı Kuru Yağı ile tanışmanın tam zamanı. %98 doğal içerikle geliştirilen bu çok yönlü kuru yağ, cilt, saç ve makyaj rutininizin vazgeçilmez parçası olmaya aday.
Güneş ışığı, yaşam kaynağımız olduğu kadar cildimiz üzerinde de güçlü etkiler yaratır. Yaz aylarında artan dış mekan aktiviteleri, plaj keyifleri, doğa yürüyüşleri ve tatil planları derken cildimiz hem fiziksel hem biyolojik olarak ciddi sınavlardan geçer.
