Cildimiz bizin en değerli varlıklarımızdan biri. Gerek iç organlarımızla sistemlerimizi koruyan gerekse dış görünümümüzü meydana getiren tenimiz detaylı ve özenli bir bakımı daima hak eder. Bedeni tümüyle saran ve dış etkenlere karşı muhafız görevini üstlenen bu organ pek çok sebebe bağlı olarak yıpranabilir. Eğer doğru ürün kullanımıyla düzenli bakımlar gerçekleştirilirse cildin istenen görünüme kavuşması yahut da mevcut görünümünde değişimin minimum düzeyde oluşması sağlanabilir. Gündelik hayatın akışında pek çok faktör cildinizin tahrip olmasını tetikleyebilir. Bu noktada Suda Collagen Multiform gibi birtakım faydalı bakım ürünlerini temin etmek ve doğru adımları takip etmek suretiyle uygulamak gerekir.
Tenimiz yapı itibariyle farklı onarıcılara ihtiyaç duyar. Gerek temizliğinde gerekse bakımında cildin tam olarak hangi ürüne gereksinim duyduğunu iyi saptamanız gerekir. Daha temiz, daha pürüzsüz, daha genç ve parlak bir tene sahip olmak için kullanılacak olan ürün özenli bir şekilde seçilmeli ve uygulanmalı. Aksi takdirde olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalma ihtimali baş gösterebilir. Örneğin son zamanlarda adını sıklıkla duyduğunuz hyaluronik asit cildin içten nemlendirilmesini sağlayan ve su tutma görevi üstlenen moleküldür. Cilde kuvvet vermesi özellikle ilerleyen yaşlarda kişileri bu unsuru içeren ürünlerin kullanımına yönlendirebilir.
Hyaluronik asidin yanı sıra cilt sağlığına fayda sunan biotin, akne ve leke oluşumunu önlemeye yardımcı olan glikolik asit ve çeşitli cilt kusurlarını azaltmayı amaçlayan peptit de bakım ürünlerine eklenen önemli içerikler. Bu bilgiye dayanarak cildinizin tam olarak hangi içeriğe ihtiyaç duyduğunu kolay bir biçimde belirleyebilirsiniz. Bu sayede en doğru bakımı gerçekleştirebilir, cildinize hak ettiği değeri verebilirsiniz.
Özellikle son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz bir içerik olan kolajen cilt bakımında son derece önemli bir yere sahip. Bedenin yaklaşık %30’unu meydana getiren bu yapıtaşı:
Bağ dokularında, tendonlarda ve kemiklerde esnekliği sağlayan söz konusu madde aynı zamanda cildin direnciyle esnekliğini de oluşturur. İlerleyen yaşa bağlı olarak kolajen üretimi azalır, mevcut kolajen de parçalanır. Bu yüzden belirli bir yaştan sonra Suda Collagen Multiform tablet gibi birtakım takviye edici besinler almak gerekir. Kolajenin toplamda 28 çeşidi bulunsa da başlıca 5 türünden bahsetmek mümkündür:
Cildin sıkı görünmesine katkıda bulunan bu madde esnekliği ve direnci sağlamayı amaç edinir. Kireçlenme ağrısını hafifletmek ve cildin nemini koruma altına almak adına kolajenden yararlanılır. Özellikle tip 2 hidrolize kolajen peptitleri gerek kıkırdak oluşumu gerekse eklem sağlığı bakımından büyük önem arz eder. Bunların yanı sıra kolajenin faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Kolajen hemen herkesin belirli bir yaştan sonra takviye olarak alması gereken bir madde. Özellikle içeriği zenginleştirilmiş gıdalar tercih ederseniz daha çok fayda görmeniz mümkün hale gelir. Bu bağlamda Biotin ve Probiyotik Mikroorganizmalar içeren takviye edici gıda seçimi son derece önem taşıyan konular arasında bulunur. Eğer siz de kolajen takviyesi almaya karar verdiyseniz bazı kriterler doğrultusunda seçim yapmanız tavsiye edilir. Bu kriterler en doğru ürünü seçmenizi ve üründen maksimum verim almanızı sağlar.
20’li yaşlar, kolajenin azalmaya başladığı zamanlar. Yaş ilerledikçe azalma hızında artış görülür. Yaşlanma belirtileri de kolajen azalmasına bağlı olarak kendini gösterir. Bu belirtilerin etkilerini en az seviyeye indirmek için toz, kapsül, sıvı, sakız yahut tablet formunda üretilmiş olan kolajen takviyelerinden birini tercih edebilirsiniz. En iyi emilim gerçekleştiren çeşit, hidrolize kolajen peptiti olarak bilinir. Biyoyararlanım değeri yüksek olan bu peptitler cilde çok daha hızlı biçimde işler ve fibroblast hücrelerin uyarılmasını sağlar.
Limon, çikolata, erik, çilek, portakal aromalı tip 1 kolajenler içerdikleri bu aromalarda ağızda hoş bir tat bırakmaya yardımcı olur. Eğer aromalardan hoşlanıyorsanız farklı meyve tatları arasından bir seçim yapabilir, kolajen tüketiminizi çok daha keyifli hale getirebilirsiniz. Bununla birlikte söz konusu proteinin molekül boyutu 2000 dalton olmalı. Bu boyuta sahip kolajen daha kolay şekilde emilim gerçekleştirebilir.
Hidrolize peptit kolajen minimum 2-2,5 gram olacak şekilde alınmalı. Uzmanlar, ortalama 5 mg kolajen alınmasını tavsiye eder. Proteinleri meydana getiren prolin ve glisin bakımından zengin bulunan sığır kolajeni kullanılarak elde edilmiş takviye ürünü tercih etmek daha doğru olacak. Ayrıca ürünün hammaddesinin uluslararası kalite standartları doğrultusunda imal edilip edilmediğini de kontrol ederek daha bilinçli bir tüketim gerçekleştirebilirsiniz. Eğer siz de takviye almaya karar verdiyseniz en çok tercih edilen ürünlerden biri olan Suda Collagen Multiform portakal aromalı 350 gr ile faydalı sonuçlar elde edebilirsiniz.
Zaman içinde oluşum gösteren yaşlanma belirtilerini minimum seviyeye çekmek günümüz koşullarında çok daha kolay hale gelmiş durumda. Gelişen ve ilerleyen teknoloji vasıtasıyla artık daha genç görünmek mümkünat kazanmış. Yaşlanma belirtilerinin etkisini azaltmaya yardımcı olan en önemli protein kolajendir ve bu protein çeşitli takviye gıdalarla kullanıma sunulur. Suda Collagen Multiform da yaygın olarak kullanılan bir ürün olarak ön plana çıkmayı başarmış.
Peki "Suda Collagen Multiform 1-2-3 ne işe yarar?” diye düşünüyorsanız cevabı oldukça basit. Bu ürünün bir ilaç olmadığını baştan belirtmekte fayda var. Söz konusu ürün hem tip 1 hem tip 2 hem tip 3 kolajenin patentli formlarını bir arada barındıran özel bir formüle sahip. Suda Collagen Multiform 1-2-3, teniniz için faydalı etkileri kanıtlanmış olan verisol kolajeninin yanı sıra tendonlarınız için tendoforta kolajeni ve kıkırdakla eklem ağrıları içinse fortigel kolajeni içerir.
Suda Collagen Multiform faydaları arasında:
Vücut ve cilt bakımı için kullanılan ürünler modern dünyanın getirileri arasında bulunur. Teknolojinin gelişmesi pek çok bakım ürününün kolaylıkla formüle edilmesini ve kullanıma sunulmasını mümkün hale getirir. Bu yüzden bitkilerin ve bitkilerden elde edilen yağların kullanımı azalmış durumdadır. Ancak yine de pek çok birey doğal ürünleri kullanarak şifalanmayı ve güzelleşmeyi ister. Geçmişte sıklıkla kullanılan bitkiler, özler ve yağlar günümüzde de varlığını korumayı sürdürür.
Cilt bakımı ve onarımı yüzyıllardır süregelen birtakım uygulamalarla gerçekleştirilmiştir. Çünkü güzellik kavramı hem erkekler hem de kadınlar için yaratılıştan gelen ve ön planda tutulan bir husustur. Her birey kendini daha iyi hissetmeyi ve hoş görünmeyi arzular. Günümüzde cilt bakımını sağlayan pek çok ürün geliştirilmiştir. Ancak geçmiş zamanlarda bugünkü bakım ürünleri olmadığı için insanlar farklı ürünlere yönelmişlerdir.
Temel gereksinimler arasında yer alan kişisel bakım, her bireyin hakkıdır. Hem daha iyi bir görünüme kavuşmak hem de hijyen bakımından önem arz eden kişisel bakım temizliği ve tertibi içine alan geniş bir kavramdır. Bakımın etkili bir biçimde sağlanması için birtakım ürünler kullanılmalıdır. Kişisel bakım ifadesine bakıldığı zaman büyük bir kısmının cildi ilgilendirdiği görülür. Çünkü cilt, bedenin tümünü kaplayan ve iç organları koruma altına alan en büyük uzuvdur.
Saç dökülmesi, hem kadınlar hem de erkekler için yaygın bir sorundur ve genellikle hem fiziksel hem de duygusal olarak etkileyicidir. Saçlarımız, yalnızca estetik bir unsuru temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda genel sağlığımızın bir göstergesidir. Ancak saç dökülmesi söz konusu olduğunda, genetik faktörler, yaşlanma, hormonal dengesizlikler, stres, yetersiz beslenme ve tıbbi durumlar gibi birçok farklı neden devreye girebilir.
Saç dökülmesi, toplumda yaygın görülen ve hem kadınları hem de erkekleri etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Her ne kadar saç dökülmesi denildiğinde akla genellikle erkekler gelse de, kadınlar da saç dökülmesinden önemli ölçüde etkilenmektedir.
Yeni anne olmuş birçok kadın, doğum sonrası dönemde saçlarında belirgin bir dökülme yaşar. Bu durum, postpartum saç dökülmesi olarak bilinir ve oldukça yaygın bir sorundur. Endişe verici görünse de genellikle geçicidir ve çoğu kadın saçlarını eski haline kavuşturur.
Yaşlanma süreciyle birlikte cildimizde oluşan kırışıklıklar, birçok kişi için estetik kaygılara neden olabilir. Peki, yüz kırışıklıkları nasıl giderilir ve bu süreci yavaşlatmak için neler yapabiliriz? Bu makalede, kırışıklıkların oluşum nedenleri, önleme yöntemleri ve etkili tedavi seçenekleri hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Cilt bakımı denince akla genel olarak yaz mevsimi gelse de aslında bakım her mevsim gereklidir. Çünkü her mevsimin kendine has özellikleri vardır ve insan teni her bir mevsimin olumsuz özelliklerinden etkilenebilir. Kış mevsimi, tenin etkili ve güçlü bir bakıma en çok gereksinim duyduğu ayları kapsar. Kış mevsiminin soğuk ve sert havası ciltte istenmeyen oluşumların gözlenmesine sebebiyet verebilir. Fizyolojik ve psikolojik açıdan rahatsızlık veren bu oluşumları önlemek oldukça önemlidir.
