Yazın bitmesi ile yepyeni bir mevsim olan sonbahar, kişilerin cilt bakım rutinlerinde çeşitli değişiklikler yapmasını gerektirir. Bu noktada sonbaharda cilt bakımı nasıl yapılır sorusu ortaya çıkar. Hava koşullarının ve çevresel faktörlerin yaza oranla daha zorlayıcı olduğu bu mevsimde kişiler ciltlerine daha iyi bakmalıdır. Bu doğrultuda kişilerin ciltlerini sonbaharın koşullarına uyumlu hale getirmek için belirli adımları takip etmeleri gerekir. Bu adımlar şu şekilde sıralanabilir:
Sonbahar geldiğinde cilt bakım rutinlerini mevsimin koşullarına uyduran kişilerin ciltlerinin daha sağlıklı ve hijyenik olacağı söylenebilir. Aksi halde vücuttaki nem dengesi bozulabilir ve vücutta çeşitli lekelenmeler ortaya çıkabilir.
Sonbaharda cilt bakımı nasıl olmalı sorusunun ilk cevabı değişen hava koşulları baz alınarak verilebilir. Sonbaharın gelmesi ile havalar soğumaya başlar. Yaz boyu sıcak hava koşullarına alışmış olan ciltler soğukların başlaması ile kötü etkilenebilir. Bu doğrultuda kişilerin ciltlerinde kuruma, döküntü, pullanma ve çeşitli lekelenmeler ortaya çıkabilir. Kişilerin neredeyse her mevsim değişikliğinde olduğu gibi sonbahar geldiğinde de cilt bakım rutinlerini değiştirmeleri gerekir. Kişilerin sonbaharda en çok soğuğa karşı dikkatli olmaları gerekir. Havaların soğuması, cilt bakım rutinlerine daha fazla dikkat edilmesini gerektirir. Sonbahar koşulları yaz mevsimine göre daha zorlayıcı olacağından, bu mevsimde düzgün cilt bakımı yapmayan kişilerin vücutlarında çeşitli olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Sonbaharda kişiler her günün sabah ve akşamında cilt bakımlarını yapmalıdır. Sonbaharda cilt bakım rutini temizlik ile başlamalıdır. Kişiler ciltlerini yumuşak dokulu temizleme süngerleri ile temizlemeli ve bakım için uygun hale getirmelidir. Bu işlemin ardından kuru ciltlerde cilt arındırma işlemi uygulanmalıdır.
Cildin arındırılabilmesi için peeling ya da maske uygulanabilir. Peeling ya da maske uygulaması ciltteki ölü derilerin atılmasını sağlar. Kişilerin cildi bu noktada nemlendirmek için hazır hale getirilmiş olur. Sonbaharda kişilerin ciltlerinde çeşitli kurumalar meydana gelmesi oldukça doğaldır. Mevsim geçişlerinde insan vücudu nem kaybettiğinden cilt kurulukları yaşanabiliyor. Bu aşamada kişiler vücut tiplerine uygun olan nemlendirici kremler kullanarak ciltlerini nemlendirmelidir. Bu bakım malzemelerinin yanı sıra sonbaharda tonik, temizleme jeli ve temizleme sütü gibi farklı cilt bakım malzemeleri de kullanılabilir. İnsan cildinin en büyük koruyucusu olan yağ ve su tabakaları sonbaharın gelmesiyle çeşitli bozulmalar yaşayabilir. Bu bozulmaların sonucu olarak ortaya matlaşma ve donuklaşma gibi olumsuz sonuçlar çıkabilir. Bu olumsuz sonuçların yanı sıra cilt bakım rutini bir an önce yapılmaya başlanmazsa kişilerin ciltlerinde çeşitli lekelenmeler ortaya çıkabilir. Cildinde lekeler oluşan kişilerin leke giderici krem ürünleri kullanması gerekmekir. Dolayısıyla sonbaharın sert mevsim geçişlerinin yaşandığı bir ay olduğu, cilt bakım rutinlerinin de buna bağlı olarak değiştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Kişilerin cilt tipleri farklı yağ oranlarına sahiptir. Bu doğrultuda cilt tipleri yağlı, karma ve kuru ciltler olarak sıralanır. Her cilt tipine sahip olduğu yağ oranı doğrultusunda bakım yapılması gerekir. Yağlı cilde sahip olan kişiler sonbahar geldiğinde sivilce problemleri ile karşılaşabilirler. Vücut bakımının iyi yapılması ve gerekli cilt detoksu işlemlerinin cilde uygulanması ile kişilerin ciltleri sağlıklı bir hale kavuşturulabilir. Yaz mevsiminde ciltlerini güneşten tam olarak koruyamamış kişiler sonbaharda daha farklı cilt sorunları yaşayabilirler. Bu cilt sorunlarının en önemlisi cilt lekelenmeleridir. Yaz mevsiminde güneş koruyucu
kullanımını düzenli olarak gerçekleştirmemiş kullanıcıların çeşitli problemler yaşamaları olasıdır. Sonbaharın gelmesi ve havaların hafif biçimde soğuması ile yaz boyu güneş ışınlarına maruz kalmış ciltler lekelenebilir. Vücutta ortaya çıkan lekelerin ortadan kaldırılması için sonbaharda daha titiz bakım rutinlerinin oluşturulması gereklidir. Bunun için kişiler cilt doktorları kontrolünde çeşitli cilt bakım ürünleri kullanmaya başlayabilirler.
Yağlı ciltlerde olduğu gibi karma ve kuru ciltlerin de sonbaharda farklı cilt bakım rutinlerine geçmesi gereklidir. Sonbaharda karma ve kuru ciltlerde ölü deri oluşumu artış gösterebilir. Bu problemin ortadan kaldırılması için peeling ve maske uygulamalarının diğer mevsimlere oranla daha dikkatli yapılması gereklidir. Sonbahar rüzgarlı ve havaların soğumaya başladığı bir mevsim olduğundan, karma ve kuru ciltlere sahip olan insanların özellikle el bölgelerinde kurumalar ortaya çıkar. Bu sebeple kişilerin el bakım kremi kullanmaları tavsiye edilir. El bakım kremi, peeling ve maske uygulamaları ile çeşitli bölgelerde ortaya çıkan pullanma, kaşıntı ve dökülmeler giderilebilir. Sonbahar mevsiminde nem oranında değişiklikler meydana gelir. Bu sebeple her cilt tipine sahip kullanıcıların nemlendirme rutinlerinde değişikliğe gitmeleri gerekmektedir. Sonbaharın kuru havası kişilerin ciltlerinde nem kaybı yaşamalarına sebep olur ve bu sebeple ciltlerde çeşitli kurumalar yaşanır. Bu noktada cilde kuruluk ya da gerginlik hissi veren nemlendiricilerden uzak durulması gerekir. Sonbaharda krem, losyon, yağ ve süt formüllü ürünlerin kullanımının arttırılması tavsiye edilir. Sonbahara uygun cilt bakım uygulamalarının cildi yormadan yapılması, kişilerin ciltlerinin mevsime ayak uydurmasını sağlar. Böylelikle kişiler temiz, standart yağ oranında ve sağlıklı ciltlere sahip olabilirler.
Kişiler sonbaharda diğer mevsimlere göre ciltlerinin farklı bölgelerine daha fazla önem göstermek durumundadırlar. Bu cilt bölgeleri arasında ayaklar, yüz bölgesi ve vücut gözenekleri yer alır. Sonbaharda havaların soğumaya başlaması, diğer mevsimlerde çok fazla bakıma ihtiyaç duymayan ayak bölgelerine odaklanılması gerektiği anlamına gelir. Sonbahar, yaz ve kış mevsimi arasında kalan bir mevsim olduğundan ayaklar özellikle ev içerisinde çıplak haldedir. Ayak bölgesinin çıplak olması bu bölgede kirlenmeden ve soğuk havalardan kaynaklanan çeşitli bozulmaların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu durum ortaya çıktığında kişilerin çeşitli ayak bakım kremleri kullanmaları gerekebilir. Sonbaharda bakım rutinlerinin değiştirilmesi gereken en önemli bölgelerden bir diğeri yüz bölgesidir. T bölgesi olarak adlandırılan alın, burun ve çeneyi kapsayan vücut bölgesine sonbaharda farklı uygulamalarda bulunmak gerekebilir. Havaların soğuması ve mevsim nem oranının düşmesi gibi sebeplerle yüz bölgesinde çeşitli olumsuzluklar yaşanabilir. Bu olumsuzluklar arasında sivilce oluşumu, pullanma ve dökülmeler yer alır.
Sonbaharda kişilerin yüz bölgelerinde daha güçlü nemlendiriciler kullanması gerekebilir. Yüz bölgesi vücudun nem oranı bakımından en fazla bakım gerektiren kısmı olduğundan bu bölgenin nem oranın olması gerektiği oranda sağlanması gerekir. Nem oranının azalması kişilerin gözeneklerinde gevşemeler meydana getirebilir. Bu durumların yaşanması halinde çeşitli gözenek sıkılaştırıcı ürünlerin kullanımı gerekir. Gözenek sıkılaştırıcılar kişilerin vücutlarına girecek kirlenmelerin azalmasını sağlar. Sonuç olarak sonbahar mevsimi geldiğinde kişilerin cilt bakım rutinlerini değiştirmeleri gerekir. Sonbaharın gelmesi ile mevsim şartları farklılaştığından, ciltlerin bu mevsime uygun hale getirilmeleri gerekir. Bu doğrultuda uygun temizleme, peeling, maske ve nemlendirme işlemlerinin uygulanması gerekir. Sonbaharda mevsim koşullarına uyum sağlayarak cilt bakım rutinlerini değiştiren kişiler temiz, sağlıklı ve parlak ciltlere sahip olabilirler.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
Pek çok birey kişisel bakımının büyük bölümünü cildine ayırır. Çünkü ten, insanın en kıymetli uzuvları arasında yer alır. Hem 2 metrekare büyüklüğe sahip oluşuyla vücudun en büyük organıdır hem de iç organları dış etkenlere karşı koruma altına alır.
