Güneşten gelen zararlı ışınlar, özellikle UVA ve UVB spektrumunda yer alanlar, yalnızca yaz aylarında değil yılın her günü cilt üzerinde etkili olabilir. Bu ışınlar, ciltte leke oluşumu, elastikiyet kaybı, kuruluk, erken yaşlanma belirtileri ve uzun vadede cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, güneş kremi kullanımı estetikten çok daha öte; cilt sağlığını korumanın temel adımlarından biridir. Ancak her cilt tipi farklı ihtiyaçlara sahiptir ve güneş kremi seçerken bu farklılıkları göz önünde bulundurmak gerekir. Yağlı, kuru, hassas ya da lekeli ciltler için uygun olmayan formüller ciltte tahrişe, sivilceye veya daha fazla kuruluğa neden olabilir. Dolayısıyla, SPF değeri, içerik yapısı ve cilt tipine uygunluk gibi kriterleri değerlendirerek doğru güneş kremi seçimi yapmak son derece önemlidir. [1][2]
Güneş kremleri, cildi güneşin zararlı UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyan ürünlerdir. UVA ışınları ciltte kolajen yıkımına neden olarak kırışıklık ve elastikiyet kaybına yol açarken, UVB ışınları ise ciltte güneş yanıklarının oluşmasına sebep olur. Güneş kremleri bu etkileri minimize ederek cildin daha sağlıklı, pürüzsüz ve genç kalmasına yardımcı olur. Aynı zamanda leke oluşumunu önler ve cilt tonunun eşit kalmasını sağlar. [2]
SPF (Sun Protection Factor), güneş kreminin UVB ışınlarına karşı koruma derecesini ifade eder. SPF 15, UVB ışınlarının yaklaşık %93’ünü; SPF 30, %97’sini; SPF 50 ise %98’ini engeller. Günlük şehir hayatı için SPF 30 yeterliyken, yaz tatili ya da uzun süreli dış mekan aktiviteleri için SPF 50+ tercih edilmelidir. Ayrıca her iki saatte bir yeniden uygulama yapılmalıdır. [3]
Güneş kremleri, içerdikleri filtrelere göre fiziksel (mineral) ya da kimyasal olarak ayrılır. Fiziksel filtreler (çinko oksit, titanyum dioksit gibi) ışınları cilt yüzeyinden yansıtırken, kimyasal filtreler (avobenzone, oxybenzone gibi) bu ışınları emerek zararsız hale getirir. Fiziksel filtreler hassas ve alerjiye meyilli ciltler için önerilirken, kimyasal filtreler daha ince yapılı ve görünmez bir uygulama isteyenler için uygundur. [4]
Yağlı ve akneye eğilimli ciltler, yanlış güneş kremi seçimi ile daha da tahriş olabilir. Bu nedenle "non-komedojenik" olarak etiketlenmiş, gözenekleri tıkamayan formüller tercih edilmelidir. Matlaştırıcı etkili jel ya da su bazlı güneş kremleri, parlama ve akne oluşumunu kontrol altına alır. Aynı zamanda, hafif yapılı ürünler cildin nefes almasını sağlar ve sivilce oluşumunu engeller. [1][2]
Kuru ciltler, nem eksikliği nedeniyle güneşe karşı daha hassastır. Bu tip ciltler için gliserin, hyaluronik asit, shea yağı ve seramid gibi nemlendirici bileşenler içeren, kremsi ve zengin formüller önerilir. Bu sayede hem güneşten korunma sağlanır hem de cildin nem dengesi korunur. Kuru ciltlerin güneş kremini gün içinde yeniden uygulamaları önerilir. [3][4]
Hassas ya da atopik ciltlerde, içerik seçimi çok daha dikkatli yapılmalıdır. Parfüm, alkol, paraben gibi cildi tahriş edebilecek maddelerden uzak durulmalıdır. Mineral filtreli, az bileşenli ve yatıştırıcı özelliğe sahip güneş kremleri tercih edilmelidir. Aynı zamanda dermatolojik olarak test edilmiş ürünler öncelikli olmalıdır. [2][4]
Leke eğilimli ciltlerde güneş ışınları mevcut lekeleri koyulaştırabilir ve yeni lekelerin oluşmasına neden olabilir. Bu yüzden yüksek SPF içeren, niacinamide, C vitamini ve antioksidanlar gibi leke karşıtı aktifler barındıran güneş kremleri tercih edilmelidir. Ayrıca, bu ürünlerin ciltte beyaz kalıntı bırakmayan şeffaf yapıda olması günlük kullanım için kolaylık sağlar. [3][4]
Karma ciltlerde T bölgesi genellikle yağlı, yanaklar ise daha kuru olabilir. Bu farklılık göz önünde bulundurularak hem nemlendirici hem de matlaştırıcı etkisi olan, hafif jel-krem formüller tercih edilmelidir. Cildi dengeleyen bu yapılar, gün boyu konfor sağlar ve ekstra sebum üretimini engeller. [2]
Normal ciltler genellikle dengeli nem ve sebum oranına sahip olduğu için formül seçiminde daha esnek davranılabilir. Ancak bu cilt tipi için bile SPF 30-50 arası koruma sağlayan, ciltte ağırlık yapmayan ve nem dengesini bozmayan güneş kremleri önerilir. [3]
Güneş kremi alırken yalnızca SPF değeri değil, ürünün içeriği de değerlendirilmelidir. Cilt tipinize uygun fiziksel ya da kimyasal filtrelerin yanı sıra, antioksidan, bitki özleri, yatıştırıcı bileşenler gibi destekleyici içerikler fayda sağlar. Hassas ciltler için parfümsüz, kuru ciltler için nemlendirici içerikli seçenekler tercih edilmelidir. [4]
Bioxcin Sun Care Serisi, farklı cilt tipleri için özel olarak geliştirilmiş güneş koruyucu ürünler sunar. Yağlı ve akneye yatkın ciltler için matlaştırıcı etkili ürünleri, kuru ciltler için nemlendirici formülleri, hassas ciltler için mineral filtreli alternatifleriyle her ihtiyaca yanıt verir. Dermatolojik olarak test edilmiş bitkisel içeriklere sahip ürünleriyle Bioxcin, cilt bariyerini desteklerken yüksek düzeyde güneş koruması sağlar. SPF 50+ korumasıyla hem şehirde hem tatilde kullanıma uygundur.
Kaynakça:
Ten bakımı zannedildiğinden çok daha önemli. Çünkü insan derisi büyük görevler üstlenen bir uzuv. Bu uzuv vücutta bulunan en büyük organlardan biri. Derinin iç organları ve sistemleri dış etkenlere karşı koruma altına almak gibi mühim bir vazifesi bulunur. Aynı zamanda temasın gerçekleşmesini; sıcak, soğuk, ılık, pütürlü, pürüzsüz, sert, yumuşak gibi dokuların hissedilmesini sağlar. Dokunma organı olarak da bilinen tenin bu sebeple iyi bir bakıma gereksinim duyduğu söylenebilir.
Beslenme bireylerin en temel gereksinimleri arasında yer alır. Yetişkin bireyler yeme ve içme eylemlerini kendileri gerçekleştirebilirken bebekler bu faaliyetleri anne ve baba yardımıyla tamamlayabilirler. Belirli bir döneme kadar bebeklerin beslenmesi yalnızca anne sütü ile sağlanır.
Cilt bakımı kimi bireyler için çok önemliyken kimileri için önemsiz görülür. Oysa canlı ve dolgun bir görünüme sahip olan cilt hemen herkes tarafından hoş karşılanır. Kimse teninin kusurlarla dolu olmasını istemez. Ancak istememek yeterli değil. Doğru ve düzenli bakım yapılmayan ten üzerinde bir süre sonra istenmeyen oluşumlar meydana gelecek. Bu oluşumlar kişiyi fizyolojik ve psikolojik anlamda rahatsız edecek, insanlarla olan iletişimini de olumsuz etkileyecek.
Bedenin canlılığını gösteren en önemli işaret vücudun yapım ve yıkım işlemlerini denge üzerinde tutması. İnsan vücudu hem yapım hem yıkım faaliyetleriyle devamlı olarak kendini yeniler. Yenilenme, aslında doğanın bir kanunu.
Yaşam alanlarının en sevilen ve en çok vakit geçirilen yapıları evler. Genel olarak salon, oturma odası, mutfak, banyo ve yatak odası gibi bölümlerden oluşan konutlar ailenin genişlemeye başlaması ile daha farklı bölümlerin oluşturulmasını gerekli kılar.
Bireyler bazı temel ihtiyaçlarla dünyaya gelirler. Bu ihtiyaçların yaşam boyu giderilmesi gerekir. Cilt bakımı her ne kadar temel bir ihtiyaç gibi görülmese de aslında sağlık açısından oldukça önemli. Çünkü insan vücudu tamamen deri ile kaplı. Bu deri çok katmanlıdır ve bedende yer alan iç organlarla sistemleri koruma altına almayı sağlar.
Cilt bakımında doğallık, etkili sonuçlar ve ışıltı arıyorsanız; Bioxcin'in Gold On Skin Işıltılı Kuru Yağı ile tanışmanın tam zamanı. %98 doğal içerikle geliştirilen bu çok yönlü kuru yağ, cilt, saç ve makyaj rutininizin vazgeçilmez parçası olmaya aday.
Güneş ışığı, yaşam kaynağımız olduğu kadar cildimiz üzerinde de güçlü etkiler yaratır. Yaz aylarında artan dış mekan aktiviteleri, plaj keyifleri, doğa yürüyüşleri ve tatil planları derken cildimiz hem fiziksel hem biyolojik olarak ciddi sınavlardan geçer.
