Cilt bakım rutini; günlük, haftalık ve aylık periyotlarla cildinize uygulayabileceğiniz bakım rutinleridir. Birçok farklı ürünle yapılabilen bu rutinleri evde kendiniz yapabilirsiniz. Kimi zaman ise profesyonel yardım alabilirsiniz. Evde yapılan bakım rutinleri için her çeşit cilt bakım ürünü yerine ihtiyacınıza uygun olan cilt bakım ürünlerini kullanmanız hem cilt bariyerinizin daha sağlıklı kalabilmesine yardımcı olur hem bakım rutinlerinizin süresini kısaltır. Önemli olan şey, cilt yapınıza uygun olan bakım ürünlerini keşfetmeniz ve bu ürünleri doğru sırayla cildinize uygulayabilmeniz.
Günlük cilt bakım rutini, iki temel adımdan oluşuyor. Bunların ilki, cildinizin makyaj ve kirden arınmasını sağlayan temizleme aşaması; ikincisi ise cildinizin yapısını koruyacak ve destekleyecek olan ürünlerle uygulayabileceğiniz nemlendirme aşaması. Temizleme aşaması esnasında temizleyici ve tonik ürünlerinizi kullanırken nemlendirme aşamasında nemlendirici ve serum gibi destekleyici ürünleri tercih edebilirsiniz. Bu bakım rutinini hem sabah hem akşam cilt bakımınızı yaparken takip edebilirsiniz.
Cilt bakım rutininde mutlaka bulunması gereken ürünler denildiğinde makyaj temizleyiciler ilk sıralarda yer alıyor. Gün içinde cildinize temas eden makyajı tamamen arındırmak için öncelikle temizleyici ile rutine başlarsanız hem makyaj kalıntıları iyi temizlenmez hem bu kalıntılar cildinizin her yerine yayılır. Bu yüzden öncelikle bu makyaj kalıntılarını iyi bir temizleyici ile temizlemeniz gerekir. Sonraki adımda ise cildinize uygun ve pH değeri açısından da cildinize uyum sağlayacak bir ürünle cilt temizliğini tamamlayabilirsiniz. Nemlendirme aşamasında ise cildinize uygun bir nemlendirici krem ya da serum kullanabilir ve bakım rutininizi bu şekilde tamamlayabilirsiniz. Bu ürünlerin yanında tercih ettiğiniz ve dermatoloğunuzun size önerdiği ürünlerle bakım rutininizi desteklemeniz mümkün.
Cilt bakım adımları doğru uygulanırsa cilt sorunları azalabilir ve cildinizin doğal dengesi daha uzun bir süre korunabilir. Gerçekleştireceğiniz 10 adımda cilt bakımı ya da daha kısa aşamalı bakımlar sayesinde cildinizin günlük temizliğini kolayca tamamlamanız oldukça pratik.
Doğru bir cilt bakımı için öncelikle cildinizin tipini ve yapısını iyi bilmelisiniz. Cildinizin tipini öğrenmenin cilt bakım rutininizde size pek çok yarar sağlayacağını görebilirsiniz. Öncelikle cildinizin tipini bilmek onun için gerekli bakım rutinini oluşturmanızı kolaylaştıracaktır. Cilt tipinin doğru şekilde tespit edilebilmesi cildinizin sağlığını koruyabileceğiniz en iyi cilt bakım ürünleri konusunda sizin için yönlendirici olur. Bu da cilt bakımınızda en etkili çözüme ulaşmanızı sağlar.
Cildinizin yağlı, kuru ya da karma oluşunu öğrenmek için evde kendinizin yapabileceği küçük bir test yeterli olabilir. Yapacağınız test ile cildiniz için uygun cilt bakım ürünlerini tercih edebilir ve evinizdeki bakım rutininizi zenginleştirebilirsiniz.
Cilt tipinizi öğrenmek için cildinizi yalnızca su ile yıkadıktan sonra bir süre bekleyin. Bekleme süresinden sonra temiz bir bez, havlu gibi bir temizleyici ile cildinizin T bölgesini temizleyin. T bölgesi, alın, burun ve çenenizi içerisine alan bölgedir. Silme işleminden sonra cildinizde kuruma, ya da pul şeklinde dökülmeler gözlerseniz bu cildinizin kuru olduğunun bir göstergesidir. Yüzünüzü sildiğiniz bezde bir yağlanma görürseniz bu da cildinizin yağlı olduğunu gösterebilir. Silme işlemini tüm cildinizde uygularsanız ve yağlanmanın yalnızca T bölgesinde olduğunu gözlerseniz de bu durum cildinizin karma olduğunu gösterir. Cildinizde hiçbir kuruma, pullanma ve yağlanma hissetmediyseniz bu durum; sizin normal cilde sahip olduğunuzu gösterir.
Cilt bakım rutini oluşturma gözünüzde büyüyen zahmetli bir işlem gibi görünse de cilt tipinizi belirledikten sonra aslında uygulaması oldukça kolay olan işlemler bütünü hâline gelir. Cildinizin tipini belirlemenizin ardından kendinize uygun bakım ürünlerini temin edebilir ve cilt bakım rutininizi kolayca gerçekleştirebilirsiniz.
Genetik faktörler ve hormonlar, cildinizdeki sebum üretiminin artışını tetikleyebilir. Sebum üretiminin çoğalması da yağlı bir cilt yapısını beraberinde getirir. Yağlı cilt tipine sahipseniz cildinizin sebum dengesini sağlayabilecek ürünlere yönelmeniz önemli. Cilt temizleme ürünlerini kullandıktan sonra tonik kullanımı ile cildinizin nem dengesini sağlamanız mümkün. Temizleme ve tonik işlemlerinden sonra nemlendirici kullanabilirsiniz ancak bu nemlendiricilerin yağsız içeriklere sahip olmasına dikkat etmelisiniz. Düzenli olarak peeling yapmanız da yüzünüzün yağlı görünümünü azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Normal ciltler için cilt bakım ürünleri, cildinizin dengesini korumaya dönük olmalı. Diğer cilt tiplerine göre normal ciltlerin ihtiyacı olan şeyler özel içerikli bakım ürünlerinden çok normal cilt dengesini koruyabilecek düzenli bakım süreçleridir. Normal ciltlerin bakımı, düzenli bir şekilde gerçekleştirildiğinde cildin problemli bir cilde dönüşme olasılığı da oldukça düşer. Bahsedilen cilt temizleme rutinlerini yapmak diğer ciltler gibi normal ciltler için de önemlidir. Bunun yanında zaman zaman yapılacak bakım maskeleri de cilt tipinin sağlığını koruması için idealdir. Güneşten korumaya yönelik bakım ürünleri yine normal ciltler için olmazsa olmaz ürünler arasında kendisine yer bulur.
Kuru ciltler özellikle kötü hava koşullarına sahip sonbahar ve kış gibi mevsimlerden çabuk etkilenebilir. Bunun önüne geçebilmek için ise nemlendirici bazlı ürünlere yönelmek gerekir. E vitamini destekli ürünler, kuru ciltlerin cildindeki nem dengesinin korunması için oldukça önemlidir. Kuru ciltlerin cilt temizliği esnasında da ılık su kullanması daha iyi olur. Cildi zedelemeyecek yumuşak içerikli ürünler ve bakım yağları kuru ciltlerin ihtiyacını giderebilir.
Karma cilt belki de bakımı en zor olan cilt tipi olabilir. Cildin T bölgesine ve geri kalan bölgelere ayrı bir işlem uygulanmasını gerektirse de genel temizlik rutini diğer cilt tipleri ile aynıdır. Yüzün temizlenmesinden sonra T bölgesinde tonik kullanılarak ciltteki yağlanma kontrol altında tutulabilir. Bunun yanında diğer bölgeler de yağsız nemlendiriciler ile nemlendirilebilir.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
Pek çok birey kişisel bakımının büyük bölümünü cildine ayırır. Çünkü ten, insanın en kıymetli uzuvları arasında yer alır. Hem 2 metrekare büyüklüğe sahip oluşuyla vücudun en büyük organıdır hem de iç organları dış etkenlere karşı koruma altına alır.
