Özellikle son yıllarda cilt bakım malzemeleri arasında asitlerin tercihi oldukça yaygın bir hale geliyor. Kullanımı doğru bir şekilde yapılmayan asitlerin kullanımı ise dönüşü geri olmayan problemlere sebep olabiliyor. Asit içeriğine sahip olan kozmetik malzemeler genel olarak ciltte bulunan ölü hücreleri temizlemek için tercih ediliyor. Asit içerikli olan serumların kullanılmadan önce cilt tipine uyumlu olup olmadığının araştırılmasının yapılması gerekiyor. Hatta bazı durumlarda doktor ya da uzman kişilerden de yardım almak gerekiyor.
Bu asit türleri arasında azelaik asit de yer alıyor. Azelaik asit diğer temizleme malzemelerine göre etkisi daha güçlü olan ve cildin yenilenme sürecini hızlandıran bir asit türü olarak karşımıza çıkıyor. Azelaik asit, arpa, çavdar ve buğdayda doğal bir şekilde oluşan ve 9 karbonlu doymuş bir dikarboksilik asit olarak üretiliyor. Bu bileşenler cilt bakımında özellikle de hassas ve akneye meyilli olan cilt bakımında oldukça popüler bir şekilde kullanılıyor. Tahriş riski diğer asitlere oranla daha az olduğundan dolayı sık bir şekilde kullanılıyor.
Ayrıca azelaik asit farklı etki alanları sayesinde ciltte oluşan hastalıkların tedavisinde de oldukça etkili. Karışık bir molekül olan azelaik asit hem hücre tahribatında hem de iltihaplanan kısımlarda melanin meydana gelmesine engel oluyor. Akne ve akne sonucunda oluşan lekelerin tedavisinde de oldukça başarılı olan azelaik asit ve salisilik asit birlikte kullanımı önerilmiyor. Bu iki içerik üst üste kullanıldığı zaman birbirlerinin etkilerini nötrleme özelliğine sahip olduklarından dolayı ciltte tahrişe sebebiyet verebiliyor. Azelaik asit akne tedavisi, cilt lekeleri ve güneş lekeleri gibi durumlarda uygulanabilen ve bu gibi durumlarda tedaviye etkili olan ürünler arasında yer alıyor.
Azelaik asit cildinde problem yaşayan birçok kişi tarafından kullanılıyor. Fakat kişiler asit ürünleri arasında tercih yaparken cildine uygun olup olmadığını kontrol etmeli ve ona göre asit tercihinde bulunmalıdır. Hassas veya cilt rahatsızlığına sahip olan kişilerin asitleri uzman önerisi ile kullanmaları gerekir. Asitlerin neye iyi gelip gelmediği iyice araştırıldıktan sonra cilt tipine uygun olan asitler kullanılabilir. Ayrıca asit kullanımında haftalık rutin oluşturulmalı ve öncesinde ya da sonrasında ne gibi işlemler gerektiği de bilinmelidir. Azelaik asit neye iyi gelir sorusunun cevapları şu şekilde sıralanabilir:
Kişilerin ihtiyacına göre jel, krem ya da köpük formunda uygulanabilen azelaik asitin genel olarak tavsiye edilen kullanım şekilleri şöyledir:
Azelaik asit kullanımından en çok araştırılan konulardan biri de azelaik asit gündüz kullanılır mı konusu. Azelaik asit kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri cildi mümkün olduğu kadar güneşten korumak gerektiğidir. Azelaik asit kullanıldığı zaman mevsim fark etmeden yaz ya da kış güneş kremi de kullanmak gerekiyor. Bu kapsamda asitin gece kullanılması daha uygun görülüyor. Azelaik asit rutini oluşturulurken haftada bir ya da iki kez gece kullanılması kullanıma en uygun rutinler arasında yer alıyor.
Azelaik asitler genel olarak retinoidlerle birlikte kullanılabilen içeriğe sahip olan ürünler arasında yer alıyor. Retinoidler A vitamini özelliğine sahip olan kremler olduğundan dolayı birlikte kullanılmaları oldukça faydalıdır. Azelaik asitlerin salisilik asitler ile birlikte kullanılmamaları gerekir. Birbirlerinin etkilerini nötrleyen bu iki bileşim cildin tahriş olmasına sebebiyet verebiliyor. Azelaik asit ve arbutin kullanımı her ne kadar benzer işlevlere sahip gibi görünüyor olsa da bu iki maddenin de birlikte kullanımı önerilmiyor. Tıpkı salisilik asit de olduğu gibi azelaik asit ve arbutinin birlikte kullanılması halinde ciltte tahrişler olabiliyor.
Hassas ciltlere sahip olan kişilerin rutinlerine eklemesi gereken azelaik asit. Maruderm azelaik asit ile oldukça etkili sonuçlar alınabiliyor. Hemen her asit serumunda olduğu gibi azelaik asit de kullanılmadan önce cilt üzerinde küçük bir bölgeye uygulanması gerekiyor. İlk kullanımda bu şekilde kullanılan asitlerin cildi tahriş edip etmediğini anlamak gerekiyor. Yaşlanma belirtilerini azaltma özelliğine de sahip olan azelaik asit reaktif oksijen çeşitlerini içeriyor. Ayrıca azelaik asit kullanıldıktan sonra cilt kuruyana kadar herhangi bir ürünün cilde sürülmemesi gerekiyor. Cilt tamamen kuruduktan sonra nemlendirici krem ya da losyon uygulaması yapılabiliyor.
Kişilerin cilt tipine göre alanında uzman olan kişiler tarafından önerilmesi gereken azelaik asit rutin olarak haftada bir ya da iki kez olarak uygulanabilir. Azelaik asit serum kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar bulunuyor. Genellikle çok az bir yan etkiye sahip olan azelaik asit cildi çok hassas olanlarda nadir de olsa batma, tahriş, kuruluk, soyulma ve kızarıklığa sebep olabiliyor. Azelaik asit kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise cildi güneşten korumanın gerektiği konusu. Cilde azelaik asit uygulaması yapılırken ister yaz aylarında ister de kış aylarında mevsim fark etmeden güneş koruyucu kremlerin kullanılması gerekiyor. Azelaik asit kullanımında ilk kez kullanılırken ciltte kaşıntı hissi oluşabiliyor. Bu gayet normal bir durum olarak görülüyor. Cilt zaman içerisinde seruma alıştıkça kaşıntı hissi de zamanla kayboluyor.
Azelaik asit kullanırken merak edilen konulardan arasında azelaik asit ve c vitamini birlikte kullanılır mı ve azelaik asit ve niacinamide birlikte kullanılır mı konuları yer alıyor. Azelaik asit c vitamini ile birlikte kullanıldığı zaman daha etkili sonuçlar alınabiliyor. C vitamini serum uygulandıktan sonra uygulanan azelaik asit cilde daha parlak bir görünüm sağlıyor. Cildin dolgun, neme doymuş ve parlak görünmesine de yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra azelaik asit ve niacinamide iki farklı asit türü olduğundan dolayı üst üste uygulanmaması gereken ürünler arasında yer alıyor. Bu ürünler birlikte kullanıldığı zaman cilt kızararak tepki verebiliyor. Bu gibi durumlarda içerikleri dönüşümlü olarak kullanmak gerekiyor.
Ten bakımı zannedildiğinden çok daha önemli. Çünkü insan derisi büyük görevler üstlenen bir uzuv. Bu uzuv vücutta bulunan en büyük organlardan biri. Derinin iç organları ve sistemleri dış etkenlere karşı koruma altına almak gibi mühim bir vazifesi bulunur. Aynı zamanda temasın gerçekleşmesini; sıcak, soğuk, ılık, pütürlü, pürüzsüz, sert, yumuşak gibi dokuların hissedilmesini sağlar. Dokunma organı olarak da bilinen tenin bu sebeple iyi bir bakıma gereksinim duyduğu söylenebilir.
Beslenme bireylerin en temel gereksinimleri arasında yer alır. Yetişkin bireyler yeme ve içme eylemlerini kendileri gerçekleştirebilirken bebekler bu faaliyetleri anne ve baba yardımıyla tamamlayabilirler. Belirli bir döneme kadar bebeklerin beslenmesi yalnızca anne sütü ile sağlanır.
Cilt bakımı kimi bireyler için çok önemliyken kimileri için önemsiz görülür. Oysa canlı ve dolgun bir görünüme sahip olan cilt hemen herkes tarafından hoş karşılanır. Kimse teninin kusurlarla dolu olmasını istemez. Ancak istememek yeterli değil. Doğru ve düzenli bakım yapılmayan ten üzerinde bir süre sonra istenmeyen oluşumlar meydana gelecek. Bu oluşumlar kişiyi fizyolojik ve psikolojik anlamda rahatsız edecek, insanlarla olan iletişimini de olumsuz etkileyecek.
Bedenin canlılığını gösteren en önemli işaret vücudun yapım ve yıkım işlemlerini denge üzerinde tutması. İnsan vücudu hem yapım hem yıkım faaliyetleriyle devamlı olarak kendini yeniler. Yenilenme, aslında doğanın bir kanunu.
Yaşam alanlarının en sevilen ve en çok vakit geçirilen yapıları evler. Genel olarak salon, oturma odası, mutfak, banyo ve yatak odası gibi bölümlerden oluşan konutlar ailenin genişlemeye başlaması ile daha farklı bölümlerin oluşturulmasını gerekli kılar.
Bireyler bazı temel ihtiyaçlarla dünyaya gelirler. Bu ihtiyaçların yaşam boyu giderilmesi gerekir. Cilt bakımı her ne kadar temel bir ihtiyaç gibi görülmese de aslında sağlık açısından oldukça önemli. Çünkü insan vücudu tamamen deri ile kaplı. Bu deri çok katmanlıdır ve bedende yer alan iç organlarla sistemleri koruma altına almayı sağlar.
Cilt bakımında doğallık, etkili sonuçlar ve ışıltı arıyorsanız; Bioxcin'in Gold On Skin Işıltılı Kuru Yağı ile tanışmanın tam zamanı. %98 doğal içerikle geliştirilen bu çok yönlü kuru yağ, cilt, saç ve makyaj rutininizin vazgeçilmez parçası olmaya aday.
Güneş ışığı, yaşam kaynağımız olduğu kadar cildimiz üzerinde de güçlü etkiler yaratır. Yaz aylarında artan dış mekan aktiviteleri, plaj keyifleri, doğa yürüyüşleri ve tatil planları derken cildimiz hem fiziksel hem biyolojik olarak ciddi sınavlardan geçer.
