Kolajen; adı çoğunlukla cilt sağlığı ile beraber anılan ve aslında insan vücudu için çok önemli olan yapısal bir proteindir. Vücudunun yapı iskelesinin hammaddesi olarak nitelendirilebilecek kolajenin temel görevi, vücut bütünlüğünü korumak ve bağ dokusunu korumaktır. Kolajen kullanımı ve belirli kaynaklardan edinimiyle kemik, cilt, saç, tırnak, tendon ve kasların gelişimini sağlayabilirsiniz. Cildin orta tabakasının yaklaşık %80’i kolajenden oluşması, onun cilt bakımındaki yerini kanıtlar niteliktedir. Cildinizin elastik yapısını ve su tutma kapasitesini koruyabilmesinde kolajen kullanımının çok büyük bir etkisi vardır. Bununla birlikte yaş ilerledikçe vücudun kolajen üretim azalmaya başlar ve özellikle 20’li yaşlardan sonra her yıl %1 oranında kolajen kaybı yaşanır. Bu bilgilerden sonra kolajen nasıl kullanır sorusu aklınızdan geçiyor olabilir. Çeşitli kaynaklardan kolajen alımı gerçekleştirebilir ve kolajen dengenizi başarılı bir şekilde karşılayabilirsiniz.
Söz konusu proteini içeren kolajen kaynakları aslında pek de uzakta değil. Kolajen emiliminde yardımcı olan ve üretimini artıran besin öğeleri; C vitami, bakır, glisin ve prolindir. Bilhassa C vitamini içeren besinler, kolajen üretimi konusunda aktif rol oynayan kaynaklardır. Bunlara dolmalık biber, narenciye ve çileği örnek olarak verebiliriz. Yapılan birtakım araştırmalar neticesinde, kolajenin C vitamini kaynağı besinlerden alımı ile birlikte artışının daha büyük hacimli olduğu görülmüştür. Prolin ise yumurta akı, lahana, buğday, kuşkonmaz, mantar ve süt ürünlerinde oldukça fazla yer alır. Yanı sıra Glisin, tavuk derisi ve jelatinde büyük oranda yer alır. Fakat glisin, çeşitli protein sağlayan diğer gıdalarda da bulunur. Kolajen yararları ve etkilerini görmeye yardımcı olan bir diğer besin öğesi ise bakırdır. Kakao tozu, kaju fıstığı, susam tohumu ve mercimekte bol miktarda bulunan bakır, yeterli seviyede alındığında vücuttaki kolajen üretimini artırarak dış görünümünüze katkıda bulunmaya yardımcı olur.
Cildinizdeki kolajen depolarını yenilemek, kolajen üretiminin azalmasını önleyebiilmek için kolajen takviyesi almalı, vücut ve cilt sağlığınızı desteklemelisiniz. Kolajen kullananlar bu takviye ürünlerinin cildi daha genç yapıya kavuşturduğunu bildiriyor. Cilt dostu kolajen ürünleri; sıvı, toz, kapsül ve hatta sakız gibi formlar ile kullanıcılara sunulur. Kolajen takviyesinde önceliği toz ürünlere vermek adaptasyon süreci için iyi bir seçenektir. Tablet ve hidrolize kolajenin yanı sıra Biotin, Çinko, Vitamin C, Vitamin B6 ve Hyaluronik Asit gibi bileşenleri içeren seçenekler de kolajen sağlama bakımından başarılıdır. Çeşitli bileşenlerle zenginleştiren kolajen kaynaklarının içeriğinde yer alan vitaminlere bakıldığında, cilt ve vücut sağlığı açısından gerekli vitamin tipleri olduğu kolayca görülebilir. Bilhassa C vitami, sağladığı faydaların yanında kolajen üretimini de ciddi oranda destekler. Cildin sıkılaşması ve parlaklık kazanmasını sağlayan C vitaminli kolajen serum seçkileri, kullanıcılar tarafından beğeniyle tercih edilir. Kolajen serum nasıl kullanılır sorusuna yanıt olarak, "Sabah akşam olmak üzere günde iki kere temiz yüze uygulanır.” cevabı verilebilir. Kolajen serum kullananlar, ciltlerinde ciddi bir yapılanma ve yenilenme olduğunu ifade ediyor. Bu bağlamda kolajen sağlayan serumlar, cilde estetiklik ve dayanıklılık kazandırarak kişilere pozitif yaşam enerjisi verir. Hyaluronik Asit, cildi nemlendirme konusunda çok başarılı bir cilt sağlığı yapı taşıdır. Bu sebeple kolajen takviyelerinde çoğunlukla; hyaluronik asit, çinko ve biotin gibi materyaller yer alır. Çeşitli formlarda sunulan kolajen ürünleri arasından beklenti ve yaşam tarzınıza uygun olanı seçtikten sonra iyi bir bakım rutini belirlemelisiniz. Zamanla cildiniz başta olmak üzere tırnak, saç ve vücut sağlığınız ciddi oranda iyileşecektir.
Kirlilik ve UV ışınları gibi dış faktörler, var olan kolajen dengesini bozabilir. Yanı sıra sigara içmek, yüksek oranda şekerli ve karbonhidrat içerikli beslenmek gibi yaşam tarzı faktörleri de kolajen üretimini azaltabilir. Bilhassa kadınlarda menopoz gibi dönemlerde, kolajen yıkımını hızlandıran serbest radikal oluşumları artabilir. Bu olumsuz durum ve koşullar, kolajen kaybı ile beraber cilt sağlığını da bozabilir. Çeşitli kolajen tipleri, bunlardan daha fazla etkilenerek vücudun çeşitli bölgelerinde gözlenmeye başlayabilir. Özellikle azalmaya bağlı olarak cilt yapısı elastikiyetini kaybeder ve dış görüntüyü bozabilir. Cilt katmanı, esnekliğini kaybettikçe zayıflamaya ve kırışıklıklara davetiye çıkarmaya başlayabilir. Cilt dokusunun zayıflaması ise dış faktörlere karşı daha savunmasız hale gelmesine sebep olabilir. Bu noktada cildin olması gereken yapıyı tekrar kazanması ve yaşlanma belirtilerini en aza indirebilmesi için kolajen yararları ve etkilerinden faydalanabilirsiniz. Düzenli kolajen uygulamasında cildinizin daha canlı ve parlak görünmesini sağlayarak, sahip olduğu nem dengesini geri kazanmasına destek olabilirsiniz. Kolajen takviyesi, cildimiz için sanılandan daha önemlidir, cildin %80’e yakınını oluşturan Tip 1 ve Tip 3 kolajenler direkt olarak cilt, saç ve tırnak bakımına etki eder. Böylece daha sağlıklı bir görüntüye kavuşabilirsiniz.
Collagen jel kullananlar, her ne kadar cilt sağlığını destekliyor olsa da cildin, UV ışınları ve gibi zararlı çevresel faktörlere karşı korunması elzem olacaktır. İstenmeyen zararlı etkenlerden biri de şüphesiz sigara kullanımıdır. Sigara, vücutta ciddi oranda kolajen azaltımına sebebiyet veren bir maddedir. Bir diğer konu da beslenme düzenidir. Karbonhifrat ve şeker içerikli bir beslenme rutinini, posası yüksek olan gıdalar ile değiştirmekle işe başlayabilirsiniz. Bu tetikleyicilerden uzaklaşılmaması sonucunda, vücuttaki kolajen depoları boşalmaya başlayabilir ve sistemin kolajen üretme verimi ciddi oranda düşebilir. Kolajen üretimini destekleyen ve etkisini artıran bir diğer alışkanlık da güneş kremi kullanımıdır. Bu şekilde daha güçlü sonuçlar almaya başlayabilir, cildinizin nem seviyesini olabilecek en iyi şekilde koruyabilirsiniz. Kolajen takviyesi içeren ürünleri uygularken, günlük önerilen porsiyonları aşmamak da dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Takviye edici kolajen gıdalar, sağlıklı bir yaşam ve beslenme tarzı ile desteklendiğinde daha net sonuçlar verir.
Yaşınız ilerledikçe gençleşeceğinizi duymak inandırıcı gelmiyor olabilir. Ancak iyi bir kolajen takviyesi ile bu mümkün olabilir. Bunun için muazzam bir ürünle geldik. Kolajen önerileri arasında başı çeken Suda Collagen Multiform ile etkili ve sağlıklı bir bakım rutini gerçekleştirebilirsiniz. Bu mucizevi ürüne bu link üzerinden ulaşabilir, ürün özelliklerini inceleyerek daha net karar verebilirsiniz. Vücudunuzdaki kolajen depolarını yeniden güçlü proteinlerle dolduran nitelikli ürün, aromasız ve tatlandırıcı içermeyen özelliktedir. Özel olarak hazırlanmış formülünde yer alan Fortigel Kolajen ile eklem ve kıkırdak ağrılarınızı hafifleterek daha dinamik bir gün geçirmenize olanak tanır. İçeriğinde bulunan Verisol Kolajeni ise cildinizde gözle görülür değişmeler sağlayabilir. Yanı sıra sahip olduğu Tendoforte Kolajeni ile tendon sağlığınızı koruma altına alabilirsiniz. Biotin, Probiyotik, C vitamini ve Hyaluronik Asit bakımından zengin olan ürün, 300 gr toz form ile kullanıcıya sunulur. Bir yetişkin olarak, günün herhangi bir saatinde 250 ml su ile bir porsiyon ürünü karıştırarak kullanmanız yeterli olacaktır. Kolajen hapı kullananlar alternatif olarak bu ürünü öneriyor. Düzenli ve aralıksız bir 8-12 haftanın sonunda ciddi etkiler gözlemek mümkün olabilir. Siz de vücudunuzda bu etkileri görmek isterseniz Suda Collagen + Probiyotik Ananas Aromalı ürünümüze de göz atabilirsiniz.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
Pek çok birey kişisel bakımının büyük bölümünü cildine ayırır. Çünkü ten, insanın en kıymetli uzuvları arasında yer alır. Hem 2 metrekare büyüklüğe sahip oluşuyla vücudun en büyük organıdır hem de iç organları dış etkenlere karşı koruma altına alır.
